Vibratörlü Film Sahneleri: En Eğlenceli 5 Hollywood Sahnesi

Kasım ayında havalar biraz soğuyup evde geçirilen zaman artınca, sinema geceleri de kaçınılmaz oluyor. Madem öyle, bu kez ateş yükselten sahnelere değil, beyaz perdede karşımıza çıkan en komik ve unutulmaz vibratörlü film sahnelerine odaklanmak iyi bir fikir olabilir.

Biraz araştırma, biraz kahkaha ve bolca “yok artık!” dedirten sahne izleme seansı sonunda, komedi filmlerinde yer alan en eğlenceli vibratör anlarını seçmek için iş başına girildi. Bu listeyi, aslında en az film kadar keyifli bir “ısınma turu” gibi düşünebilirsin. Hem güldüren hem de şaşırtan sahnelerle dolu bir sinema yolculuğu seni bekliyor.

Hazırsan… kayıt başlasın! 🎬

5. Lock, Stock and Two Smoking Barrels (1998) — Hatchet Harry’nin Acımasız İntikam Dersi

Filmde ekip arasında ödeme meselesi konuşulurken Soap, Hatchet Harry’ye yapılacak ödemeyi geciktirmeyi önerir. Ancak Bacon’ın yüzündeki ifade bir anda değişir ve herkesin içini titreten o meşhur hikâyeyi hatırlatır. Smithy Robinson adındaki talihsiz adamın, Hatchet Harry’ye borcunu ödemeyip meydan okuması… ve Harry’nin öfkesini göstermek için etrafta bulduğu devasa bir kauçuk vibratörü silah olarak kullanması.

Bu olay filmde absürt ve komik bir dille anlatılır ama mesaj son derece nettir:
“Hatchet Harry’ye borçluysan, ödeme günü geldiğinde mutlaka ödersin.”

Gerilim, mizah ve vibratörün hiç beklenmedik bir obje olarak sahneye girişi… tam anlamıyla Lock, Stock tarzı efsane bir sahne.

4. Me, Myself & Irene (2000) — Hank’in Sürpriz Oyuncağı

Charlie ile Irene arasındaki gerilimli konuşma sırasında Charlie, kıskançlık ve alınganlığın birleştiği o çocukça tavrıyla Irene’i suçlamaya başlar. Elinde salladığı iri, esnek bir dildo ile Irene’le alay eder ve hatta kendi “erkekliğini” onun bu oyuncağa tercih ettiğini iddia ederek komik bir çıkış yapar.

Ancak Irene’in sakin sakin söylediği gerçek, sahnenin tonunu tamamen değiştirir. Bu devasa dildo aslında Irene’in değil, Charlie’nin ortaya çıkan otrası kişiliği Hank tarafından alınmıştır. Üstelik Hank, bunu kendi zevki için kullanmak üzere satın almıştır.
Charlie’nin yüzündeki şaşkınlık, utanma ve şok hali sahneyi daha da absürt hale getirir.

Sahne tamamen mizah üzerinden ilerler ama pek çok izleyicinin “Acaba peg­ging nasıl bir şey?” diye meraklandığı anlardan biridir. Eğer sen de merak ettiysen, pegging rehberine göz atmak iyi bir başlangıç olabilir. 😉

3. EuroTrip (2004) — Club VanderSexxx’te Talihsiz Bir Karşılaşma

Amsterdam’ın meşhur kırmızı ışık bölgesinde dağıtılan çekici bir broşüre kanan Cooper, tek başına “Avrupa’nın en ateşli kadınlarının bulunduğu” söylentisiyle ünlenen Club VanderSexxx’e girer. İçeri adım attığında heyecan tavan yapmıştır. Aklında romantik (!) bir gece, etrafında ise neon ışıklar… her şey tam bir Avrupa fantezisi gibidir.

Fakat işler sandığı gibi ilerlemez. Bir anda tavana kadar yükselen metal bir düzeneğe bağlanır ve seksi sürprizler beklerken karşısına çıkan şey tamamen başka bir dünyaya aittir. Göğsü açık kadınlar yerine, kapüşonlu iki dev adam belirir. Ellerinde lazer nişangâhlı, üç başlı, jet motoru gücünde görünen kocaman bir vibratör silahı vardır.
Lazer tam Cooper’ın bembeyaz poposuna kilitlenince sahne tam anlamıyla efsane bir EuroTrip kaosu haline gelir.

Bu sahne yıllardır “seks oyuncağı + Avrupa” denince akla gelen en absürt komedi anlarından biri olmayı sürdürüyor.

2. Baseketball (1998) — “Brittany’nin” (!) Vibratörü

Filmin başlarında Doug ve Joe, evin en güzel kızı Brittany’nin odasında gizlice dolaşırken yerde bir vibratör bulduklarını zanneder. Doug, banyodaki taharet musluğundan yeni içtiği suyun (!) verdiği özgüvenle vibratörü öpmeye, yalamaya başlar hatta kıskançlık krizine girip “Brittany’nin yerine ben olmalıydım” der gibi bir tavır takınır.

Tam o sırada Brittany içeri girer ve tek cümleyle tüm evi sessizliğe gömer:
O vibratör ona değil, annesine aittir.
Üstelik Joe’nun elinde açıp salladığı devasa XXL külot da yine annesine aittir.

Sahne tamamen utanç, komedi ve seks oyuncağı kaosunun birleşimidir.
Ve küçük bir not: Erkek arkadaşının senin vibratörüne verdiği tepki bazen karakteri hakkında düşündüğünden çok daha fazla şey anlatabilir. 😉

1. Not Another Teen Movie (2001) — “Doğum Günün Kutlu Olsun… Keşke Olmasaydı!”

Filmin unutulmaz açılış sahnesinde Jenny, yatağına kurulmuş halde, ergenlik yıllarının büyük aşkı Freddy’nin romantik sahnelerini izleyerek kendi küçük “kutlama hazırlıklarına” girişir. Çekmeceden titizlikle vibratörünü çıkarır, atmosfer tam ayarındadır… derken kapı bir anda açılır.

Sanki evde gizli alarm kurulmuş gibi içeri sırayla babası, kardeşi, anneannesi ve dedesi, ardından bir papaz ve —acının doruk noktası— Jenny’nin gönüllü olarak ilgilendiği küçük çocuklar doluşur. Hepsi tek ağızdan “İyi ki doğdun Jenny!” diye bağırırken, odanın ortasında vibratörle yakalanmış halde dona kalan Jenny için sahne tam bir felaket tablosudur.

Ancak seyirci için?
Tam tersine rahatsız edici, absürt ve kahkahalık bir açılış.
Yani Jenny için kâbus olan bu an, komedi severler için tam bir şölen.